27 Eylül 2015 Pazar

mutlu bayramlar...

hepimize mutlu,güzel,sağlıklı, et severler için ( ben mesela) bol etli ikramlı bayram olsun...  

20 Eylül 2015 Pazar

zamanı geçmeyen geçemeyen dostluklar...

E Elmas izin vermiyor ki...

Uzun zaman geçer, görüşemezsiniz, aramaz aranmazsınız, ama bilirsiniz kalpleriniz birdir... mesafeler fiziksel... sonra bi görüşürsünüz anaaammmm  sanki hiç vakit geçmemiş en son bıraktığınız gibi sanki en son geçen hafta görüşmüşsünüz gibi...  Hiç kırgınlık olmaz neden aramadın şundan aramadım demezsiniz... asla bir biriniz hakkında kötü düşünmez başkasının düşünmesine de izin vermezsiniz...
   Gerçek arkadaşlıklardan bahsediyorum bugün Elmas  ve Bilal'le görüştük... aslında ben bunalımdayım öğle vakti kapı çalarken ne söylendim yine yanlışlıkla benim zilimi çalıyorlar diye ne güzelde bunalımdaydım yataktayım... perdeler kapalı... yanımda koca tepside karman çorman yiyecekler bi elimde mandalina dilimi diğerinde bitter çikolata işin ucunu kaçırdım dediysem o kadar da değil en azından çikolatanın bitter olanını tüketiyor meyvenin c vitaminlisini tercih ediyorum... pc de acıklı dizinin en acıklı bölümü (final) ayyy bu çocuk ölecek ya şimdi benim gözler şiş... uyanığım ama uyanık değil akil değilim o vakit... ısrarla çalıyor yaaa... ( nihayet düşünüyorum bugün pazar, kargo olamaz alışverişe vurdum ya kendimi her gün kapıdalar ;)  faturalar için de uygun bi gün değil... Eee sucuyu da aramadım.. Offfff kesin yanlış zil. Zar zor kalktım camı açtım ki anaaaa mis gibi hava varmış :)  aşağıya eğildim kim o diyemeden anaaaaaa bizim kız ya bu
    -eeeee hazır değil misin, neden telefonlarına bakmıyorsun?
aaa cidden telefonum nerde benim neyse ben tabi panik hatırladım dün konuşmuştuk o Bilal ben buluşacaktık öğlen eve gelip beni alacaktı vs. kapıyı açmayı unutup duşa koştum çıktım kız yok :)  kapıda yavrum bekliyor bi umut :)))) neyse hemencicik hazırlandım zaten sadece bir pantolon var içine girebildiğim çektim kotu gömleği hadi hazırım dedim...
   - aaaa anacım bi kalem çek bi ruj sür bu ne yüzün ölü gibi
   - offf Elmas offf  (...) hadi çıkalım...

Elmas ve Bilal okuldan iş arkadaşlarımdı Elmas artık İzmir de Bilal başka okulda (aramızda 200 m ya var ya yok) aynı şehirdeyiz ama birbirimizden haberimiz yok en son geçen yaz yine bu zamanlar Yine Elmasın ayarlamasıyla görüşmüştük... koca yıl  geçmiş bi bayramlaşmamışız, bi öldün mü iyi misin kardeş dememişiz... Ama hiç kırgın değiliz... Dedim ya kalpler bir  mesafeler fiziksel...
    Boğaz havası ne iyi geldi... Hava mis... Deniz mis... kahve mis...  hesap tü kaka  :)))))  Bilalimizin kesesine bereket :)))

sohpet şahane...  Yaaa bu insanlar ara ara bir araya gelip hemen hızlıca hayatlarında yeni olan ne varsa anlatıyor ama konu ortak anılara gelince defalarca da yinelense bıkmıyor... tadına vara vara anlatıyor ya ... Ay şahaneyiz biz ...  bol kahkahalı bol gülümsemeli bol sosyal gözlemi olan sohpetti ( bildiğin dedikodu biz ona sosyal gözlem diyoruz ;)   Tadında bıraktık bayramda gelip harçlıklarını alacaklar... Ehhh artık bir dahaki buluşma muhtemelen seneye Elmasa bağlı ...
       Güzel insanlar iyi ki varsınız...
       Evdeyim şimdi ohhh final bölümü kaldığı yerden devam ;) 

16 Eylül 2015 Çarşamba

Bunalım...

Bir kadın bunalımı; Bunalım , Bunaalım , Bunu alıım , bunu alayım , bunu da alayım , bunu al bunu , al bunu da , bunu da bunu da ....

Bir erkeğin bunalımı : bunalım, bunalımdan çıkayım, çıkayım, bununla çıkayım, bununla da çıkayım,  hepsiyle  çıkayım...




offfffff  tatil bitti hatta biteli, 16 gün olup ikinci tatil başlayalı 4 gün oldu . Bu yaz tatilim çok güzel geçti ama dönüş vakti yaklaştıkça sıkıldım. 11 yıldır İstanbul'dayım.  6 yıldır aynı okulda çalışıyor 5 yıldır aynı evde oturuyorum aynı profil, aynı çevre vs. eeeee iyi de ne konuşuyon tayin iste :( gelmiyor ki 8 yıldır mütemadiyen istiyorum ama il dışı istiyorum gelmiyor :( bu yaz ayrılırken memleketimden başka hüzünlendim kesin biter İstanbul maceram dönerim memleketime diyordum çok heveslenince ve olmayınca hayal kırıklığı daha büyük oluyor tabi...  Ailemi , akrabalarımı çok özlüyorum hiç kimse ailenin yerini tutmuyor hoş burada ailem kadar hatta daha yakın olduğum insanlar da var ama ne bileyim işte... dedim ya bunalımdayım. Ülkemin durumu da malum gündem belli :( neyse tatil bitti uçaktan indiğim ilk gün kangal cinsi bi köpek beni sırtımdan ısırdı :)(:  Neyse aşısız atlattık ;) kendisi aşılıymış. Annem "it iti ısırmaz der" yanılmış :)  geldim evime sıkılıyorum ya temizliğe vurdum kendimi bir de neyime gerekse kışlık konserveler turşular yaptım...  temizliğim inanmayacaksınız ama 12 gün sürdü... evimde ne çok eşyam ne çok kalabalığım varmış 11 koli dolu dolu eşya çıktı. giymediği kullanmadığım her türlü eşyayı çıkardım hayatımdan ohhhh iyi yaptım ve ben ne çok yavaşım... mıy mıy yaparım işlerimi hep bu huyumdan da nefret ederim fazla detaycıyım. neyse bir şekilde bitti temizlik ama arada 3 gün yataktan çıkamadığım da oldu ateşlendim. bel boyun ağrıları çektim bildiğin içim çürümüş benim :( oyyy ne uzattım. Salak gibi hoşlandığım sosyal medyadan çaktırma-dan takip ettiğim birisi de var :(  iyice ergen tavırlar falan hep evdeyim genelde ya yatakta ya da buzdolabının önünde... az önce tırnak koparırken yakaladım kendimi hadi kalk da içini dök dedim gendi gendime ... bu arada son hafta Adana da deli gibi yedirdiler az kilo aldım diyordum bunalımım yüzünden hurda iyice coştum :(  54kg ya çıkan ben 59 u gördüm bu kadar kiloyu sadece 16 günde aldım yaaaa   :(   offf offf bir de alış verişe taktım normalde hayatta buna bu parayı vermem diyen ben deneyip kasaya gidiyorum ya da netten alıyorum offf offf biri dur dese yaa bana sürekli aynı şarkıyı dinliyorum... ev sahibim bi ara şikayete gelecek bence :)   bu arada biraz film falan izleyeyim diyorum net bağlantım çok kötü bu yazıyı yazana canım çıktı valla 20 dk. bi bölümü 4 saatte tamamlayabiliyorum... evlenen, taşınan arkadaşlarım için hediyelerini hazırlamam lazım çok üşeniyorum. Bu arada evlilik yıldönümü için arkadaşım ekstradan fikirler istedi. yardımcı oldum bi ara onun yazısını yazacağım. ay dur dur unutuyordum çok sevgili arkadaşım Dilek ki kendisi bloğu açmamı tavsiye edip yönlendiren klişidir evlendi ve beni düğününe çağırmadı ona da kırıldım yeni öğrendim düğününü... :( saçmalardan seçmeler olmuş hep bi kapris havasındayım... 

küstüm işte oynamıyorum. 

9 Eylül 2015 Çarşamba

Söylenmemiş Ne Varsa...

   Türk Polisine ve Türk Silahlı Kuvvetlerine Tüm güvenlik güçlerine gece gündüz dua ediyorum... ediyoruz... Onlara çok şey borçlu olduğumuzun farkındayım minnet duyuyorum. Gurur duyuyorum. Acının tarifi yok. Bunu PKK terör örgütünün tekelinden çıkarmaya çalışıp Türk -Kürt düşmanlığına çevirmek için her türlü provokasyonu yapanların oyununa gelmemeyi diliyorum. Rabbim milletimi korusun...  

1 Eylül 2015 Salı

Barış Zamanı...

“Eğer herkes başka bir televizyon seti yerine barış isteseydi, o zaman barış olurdu” 
”Hayır dünyayı özgürlük kurtarmayacak, herkes tek bir dine inanırsa dünya kurtulmayacak, teknolojiden çıldıracak hale gelirsek dünya kurtulmayacak. Eğer şimdi toplanıp dünyanın en zarar verici patlayıcısı üstünde çalışıp Beyaz Saray’ı havaya uçurursak dünyada hiç bir şey değişmeyecek. Çünkü dünyada eksik olan tek bir şey var, sevgi…
                          John Lennon
1 Eylül dünya Barış Günü... ne ilginç değil mi var olan dünyanın barışa ihtiyaç duyması...  Öyle uzun uzun konuşmaya,yazmaya gerek yok. Niyetim klavye kahramanlığı yapmak da değil. Tüm dileğim gerçekten barışa daha yakın olmak... 
       Arkadaşımla Barış sözcüğünü irdeliyordum ki annesi sohpetimize eşlik etti  :) "Önce insan kendi evinin önünü temzileyecek sonra dünya yaşanmaz oldu diyecek" dedi. "Ben kendi adıma yapıyorum dedi. Herkes yapsa zaten "barış" sözcüğüne ihtiyaç kalmayacak"  bak bak bak :)  Neler yapıyormuşsun dedi bizim kız. Seviyorum seviliyorum dedi. Evimi, ailemi,dostlarımı, hayallerimi,Allahı, komşularımı, ülkemi,hayvanları herşeyi seviyorum dedi. Mesela evimin önünü kirletmiyorum. Çöpleri Çöp kutusuna atıyorum. Geri dönüşümü sonuna kadar destekliyor en ufak kağıt parçasını dahi mutfak atığına karıştırmıyorum. Mutlaka her gün mutfak pencereme bulgur koyuyorum çok sevimli iki kumru besleniyor... hemen her fırsatta Temaya fidan bağışında bulunuyorum... asla çiçekleri koparmıyor çimlere basmıyorum... komşularıma tanıdık tanımadık mutlaka içten gülümseyip selam veriyorum. Bir çocuğu güldürebilmek için toplum tabiriyle şaklabanlık yapmaktan çekinmiyorum nerede olursam olayım. Yaşça benden büyüklere toplu taşımada yer veriyorum.( gerçi bir keresinde gençken ayak ağrımdan vermemiş yol boyu vicdanımla ayak ağrım arasında kendimle savaşmış. ayak ağrımın galip gelmesine izin vermiştim. Bir keresinde de biraz fazla kilo almışım sanırım o kilolarda göbek bölgesinde birikince yaşlı amca yer vermiş sadece utancımdan amca gebe değilim bildiğin her fırsatta yiyorum diyememiş usulca gösterdiği yere oturmuştum. ) Çok kuralcı birisi değilim ama çevreyi kirletenleri hayvanlara kötü davrananları engellemeye çalışıyorum. başkaları içinde kendim için olduğu gibi dua ediyorum. hayvanları seviyorum. Yanımda dedikodu yapılmasını istemiyorum ve hep şu sözle engelliyorum "Lütfen hakkında konuşmayalım çünkü konuştukça daha çok soğuyorum" e valla işe yarıyor. tam 4 yıldır ramazan ayı hariç (yemek programı izlemeye bayılıyorum) tv izlemiyorum. Bol kitap okuyup öğrendiklerimi başkalarıyla paylaşıyorum. Suyu ziyan etmiyorum, Dini mezhebi farlı diye başkalarını ayırmıyorum dedi. vergilerimi zamanında ödüyorum iyi evlat yetiştirmeye çalışıyorum dedi. ayrıca paylaşıyorum dedi. Ne olursa bugün güler yüzümü yarın ekmeğimi başka zaman maaşımı dedi. 

“Bizim tüm dediğimiz barışa bir şans verin”


  Eee başka... başka mı daha ne olsun dedi herkes bunu yapsa ne kıtlık olur ne savaş ne düşmanlık...  Canım Zehra Teyzem... Ne güzel de anlattı bize çözümü...