18 Haziran 2015 Perşembe

bugün günlerden kadın cinayeti...

cansu kaya... hayatının baharında bir genç kız. içinde ne umutlar, ne hayaller var dı kim bilir...  nereden bilebilirdi ki yakın tarihte okuduğu, duyduğu izlediği kadın cinayetlerinden birisi de bir gün  kendi ismini taşıyacak...    Offf rabbim çok acı ... Allah ailesine ,yakınlarına büyük sabırlar versin...  

17 Haziran 2015 Çarşamba

hoş gelişler ola ya şehri ramazan...

ramazan da geldi çattı :)  ne güzel rabbim hepimizin dualarını oruçlarını tüm ibadetlerini kabul etsin...   bütünleşmeye... beraber birlik olmaya ihtiyaç duyduğumuz günlerdeyiz...   sevgiler...

kuşaklar arası öğrenmeymiş adı bayıldım ki








"Huzurevinin İçinde Anaokulu Açtılar; Çocukların da, Yaşlıların da Hayatı Değişti"  

başlıklı bir haber okudum bugün inanılmaz hoşuma gitti... 

Bakımevlerindeki en yaygın sorunlarından birisi yaşlıların sosyal hayattan tamamen tecrit edilmiş hissetmeleri. Bu durum depresyon ve diğer çeşitli rahatsızlıklara neden olabiliyor. Amerika'da, 400'den fazla insanın yaşadığı bir huzurevi bu soruna çare olacak çok güzel bir projeye imza atmış. Detayları aşağıda bulabilirsiniz...

haberi şu siteden 
http://azsekerli.com/huzurevlerindeki-anaokulu/?asfb&fb_ref=Default 
olduğu gibi aldım hiç bir ekleme çıkarma yapmadan . beni en çok etkileyen çocuklarda yaşlılara karşı duydukları korku azalır diyordu bi yerde...   ben küçükken inanılmaz korkardım yaşlı amcalardan teyzelerden hele de bayramda seyranda beni öpmek istediklerinde içten içe çıldırırdım. buruşuk yüzleri yüzüme değince, annem "hadi öp ... teyzenin amcanın elini " dediğinde içime bişeyler gelir otururdu. Büyüyünce farkettim ki çoğu çocuk korkuyor yaşlılardan sanırım iki büklüm buruşuk tenli olmaları yavaş kısık sesle konuşmaları bizi ürkütüyor. asıl nedeni (tamamen şahsi fikrim) izlediğimiz çizgi filmlerde , okuduğumuz masallarda bazı kötü karakterlerin yaşlı betimlenmesi heralde. yiğenlerim hem anneanne hem babanneleriyle beraber aynı evde yaşıyorlar yazık ki iki tarftanda dede ne demek hiç bilmiyorlar ama nenelerine sırnaşmaları onlarla ağız dalaşı yapıp öpüp koklamaları içimi ısıtıyor hep çok mutlu oluyorum ben inşallah benim için ve gelecekteki çocuklarım içinde huzurlu,sağlıklı kalabalık aile ortamı olur sevgiler... 



  • Bu huzurevi 400 kişinin yaşadığı, bir yardımlı yaşam tesisi


  • Bu huzurevinin içinde "Kuşaklararası Öğrenme Merkezi" adında bir anaokulu açılmış


  • Bu program 1 - 5 yaş arasındaki çocukların yaşlılarla etkileşime geçmelerine olanak sağlıyor


  • Bu programın çocuklara ciddi yararları var


  • Engelli insanlarla sağlıklı iletişime geçmeyi öğreniyorlar


  • Yaşlanma sürecini öğreniyorlar


  • Yaşlılara karşı duydukları korku ortadan kalkıyor


  • Sevgi dolu bir ortamda zaman geçirmiş oluyorlar


  • Programın yaşlılara da ciddi faydaları var


  • Çocuklara bilgi ve deneyimlerini aktarıyorlar ...


  • ... Böylece faydalı olduklarını, işe yaradıklarını hissediyorlar


  • Mutlu, meraklı, enerjik afacanlarla tüm günlerini geçirmiş oluyorlar


  • Kim çocuklarla zaman geçirmekten mutsuz olabilir ki?


  • Bu aktiviteler esnasında zaman nasıl geçiyor, farketmiyorlar bile...


  • Çocuklar ve yaşlıların beraber yaptıkları aktiviteler arasında müzik, dans, resim, hikaye anlatma, yemek yeme var


  • Yaşlılar bilgi, deneyim ve davranışlarıyla çocuklara rol model oluyorlar


  • Huzurevlerindeki en yaygın sorunlardan birinin sosyal tecrit olduğunu düşünürsek ...


  • ... bu programın önemini daha yakından kavrayabiliriz


Umarız ki bir taraftan yaşlıları mutlu eden ve faydalı olduklarını hissettiren, diğer taraftan çocuklara benzersiz bir deneyim sağlayan bu program yaygınlaşır!

haberi şu siteden http://azsekerli.com/huzurevlerindeki-anaokulu/?asfb&fb_ref=Default olduğu gibi aldım hiç bir ekleme çıkarma yapmadan . beni en çok etkileyen çocuklarda yaşlılara karşı duydukları korku azalar diyordu bi yerde...   ben küçükken inanılmaz korkardım yaşlı amcalardan teyzelerden hele de bayramda seyranda beni öpmek istediklerinde içten içe çıldırırdım. 

15 Haziran 2015 Pazartesi

Özlüyorsan git konuşmuş muş muş ... 2 uslanmaz ben :((((

13.01.2013 tarihinde özlüyorsan git araymış mış mış.. başlıklı yayınım var şimdi neden 2 devam filmini çektim. eğer bir hatayı iki defa yapılıyorsa o artık tercihtir hata değil. neyse durumum tam olarak öyle değil geçen yaz arkadaş aracılığıyla birisiyle görüştüm farklı şehirlerde olduğumuz için 3-4 ay telefonla görüştük ( ne görüşmesi bildiğin çıkıyoruz) nasıl mutluyum yine güzelim yine çiçek ;)  ayaklarım sağlam basmakla basamamak arasında gelip gidiyor. Henüz görmediğim birisi hakkında ısrarla önyargılı davranıyorum. mantığım bu iş asla asla asla olmaz diyor kalbim boşver yaşa gitsin diyor... neyse benim bi olur bi olmaz nazlanmalarımla geçti 3-4 ay sonunda görüşme günü geldi aman Allahım ben çocuğa bayıldım bittim yani... neyse o da heyecanlıydı çok yada ben öyle hissettim. güzel geçen buluşmanın ertesi sabahında ben yinre acabalarla başladım konuşmalara o da olmaz artık biz farklıyız beraber yapamayız dedi( bence bahanesi tabi hoşlanmadı benden , ten çekmedi vs. ne denirse işte istemiyorum dedi bitirdik görüşmeleri)

...

Aradan neredeyse 10 ay geçti bu süre zarfında hiç görüşmedik birbirimizden hiç haber almadık.   sonra benim kendini akıllı zanneden ama akılsız telefonum şahsa ve listemdeki diğer tüm şahıslara olur olmadık mesajlarımı iletmeye başladı whatsapp uygulamasından virüs mü ne bulaşmış yazılımında mı ne hatası varmış dedi servis

neyse bir iki derken bu ne demek oluyorla başladı ilk konuşmamız durumumu izah ettim. bende şaşırmıştım cidden. bu şekilde arada mesaj almamak için beni engellemesi gerektiğini söyledim. yapmadı gerek yok dedi. tamam dedik konu kapandı. ( yalannnnnnnn   ölüyorum onun için :)  nasıl mutluyum bu bir işaret diyorum kesin işaret geriye kalan 200 arkadaşım için herhangi bir işaret değil ama :D  )   neyse olay bir kaç kere daha tekrarlanınca dayanamadı heralde aradı biraz sohpet ettik yazın bir kahve içelim bir ara dedi ( benim gözler kalp şeklinde ama sözde çaktırmıyorum. gerek yok kusura bakma cidden sabrın için teşekkürler ayakları ( yalannn kocaman yalannnn sen iste ben o şehre gelirim bir fincan kahve için o moddayım) neyse tamamlaştık o haftasonu her ikimizde memlekete gideceğiz oy kullanmak için. ( bak bak bak araya da bilinçli sorumluluk sahibi haklarını bilen ve kullanan vatandaş havamı da attım ;) bu buluşmada tanışmamızı sağlayan aracı olan arkadaşımızda olacak diye kararlaştırdık gün, yer belirlendi...
...
 gel gelelim ne oldu şahıs haftasonu gelince aramadı. mazeret bildirmedi... bahane uydurmadı... özür dilemedi... hiç bir şekilde aramadı :((( bende boynum bükük bu şehre döndüm...  kendimi aptal gibi hissettim ikinci defa  hemen telefon numaramı değiştirdim. rehberimden sildim...  acımı kalbime gömemedim henüz ama büyük bir adım attım...  Ne kadar kolay bir insan olduğumu benim cepte olduğumu düşünmüştür heralde diye kendime uzun süre de kızdım ohhh olsun sana dedim. Kısaca böyle hala depresyondayım...   umarım çabuk atlatırım...